A MURDER STORY / Bölüm 9
KANLI PUSU
:::A MURDER STORY:::Bölüm 9 / Kanlı Pusu!
...Agwe, beyninde dalgalanan ve rüzgarın ince uğultusuyla kulaklarına ulaşan müziğin vuruşlarını yeni yeni hissetmeye başlamıştı. Sönük gözlerini boğuk gökyüzüne dikip, başının üzerinde usulca süzülen, ona yoldaşlık eden kartalına baktı. Etrafında hâlâ ne olduğunu anlayamadığı sessiz ve garip bir toz bulutu dolaşıyordu. Birden, Jangan’ın büyük, sarı kapısının yanında ona bakan büyük bir insan topluluğunu fark etti. Arkasında sislerin arasından çoğalarak yüzüne çılgın deli taneleri gibi vuran yağmurlarla gelen bazı sesler duyuyordu. Bunlar onun Murder arkadaşlarıydı! Yerde çaresizce yatan Iron Ox'un başında toplanmışlar, yüzlerinde zaferin ve cesaretin bıraktığı garip bir sevinçle ellerinde ucu aşınmış kılıçları ve yaylarıyla gururla geriniyorlardı!
İlerledi... Aniden arkasında beyaz, tok bir ışığın sislerin arasına karışıp bulutlara doğru uzanması ve ardından duyulan korkak bir gülümsemeyle irkildi. Bu Lemning’di:
Herkes sadece bakıyordu, olup bitenlere kimse yorum bile yapamıyordu! Sadece kapının yanında onlara bakan bazı oyunculardan ses çıkıyordu, onun dışında Safe Zone'da beklemekte olan Ronin'in hunterları ağızlarını bile açamıyordu! Çünkü öyle yapmalıydılar! Ağızlarından çıkan bir tek kelime bile burada patlak verecek her şeyi tamamen değiştirebilirdi!!!
Downhag’dan hızlıca ilerleyip Hyungo yoluna doğru dolu dizgin gitmekte olan Ronin, içindeki yenilgi dolu intikam ateşini, kendini avutan adamlarının tesellileriyle ne kadar söndürmeye çalışsalar da, arkadan çılgınca esip ruhuna “Git” diye işleyen rüzgar bu tesellilerin hep önüne geçiyordu! Alone Runner’dan bir türlü alamadığı itemi düşünerek daha da sinirleniyor ve hiç kimsenin çözemediği bu itemin gücünü veya adını aklına getirdikçe çıldırır gibi oluyordu! Her tarafa adam salmış, arrange point’i yüksek bütün theftleri himayesine geçirmiş, fakat bu itemi bir türlü elde edememişti! Üstelik şimdi işi daha zordu... Evet, zor! 26 level adamları Murder’ları düşünüp bir de arkasındaki Alone Runner’a bakıyordu... Bir de şimdi Agwe diye birisi musallat olmuştu ve onun Murder’ları! Eskiden 20, en fazla 30 level adamlar tutup etrafta dolaşan daha yeniyetme Murder’ları çok kolay temizlerdi! Ama artık hepsi tek bir birlik olmuş ve Babel’de dehşet saçıyordu! Dehşet... Hayır! Bunu aslında kendisi saçıyordu! Tiger Mt. Way’e yüksek level theftleri yerleştirip, daha ilk ticaret kervanını kuran Trader’leri hep o öldürüyor, üstüne üstlük sonra hunter olup Murder’ları kışkırtıyordu! Aklına 20 Haziran’da işleme geçecek olan güncelleme geldi! GM tanıdıklarına bu Murder konusuyla ilgili gerçekten büyük bir bilgi vermeliydi! Evet... Gerçekten Murder’lar çoğalırsa, ne item elde edebilir, ne de Babel’de üstünlük sağlayabilirdi! Gerçekten artık bir savaşın başladığını ve bunun galibinin kim olduğunu bilerek yavaşça yaklaşmakta oldukları Soeyok’un batı limanını işaret ederek:
KANLI PUSU
:::A MURDER STORY:::Bölüm 9 / Kanlı Pusu!
...Agwe, beyninde dalgalanan ve rüzgarın ince uğultusuyla kulaklarına ulaşan müziğin vuruşlarını yeni yeni hissetmeye başlamıştı. Sönük gözlerini boğuk gökyüzüne dikip, başının üzerinde usulca süzülen, ona yoldaşlık eden kartalına baktı. Etrafında hâlâ ne olduğunu anlayamadığı sessiz ve garip bir toz bulutu dolaşıyordu. Birden, Jangan’ın büyük, sarı kapısının yanında ona bakan büyük bir insan topluluğunu fark etti. Arkasında sislerin arasından çoğalarak yüzüne çılgın deli taneleri gibi vuran yağmurlarla gelen bazı sesler duyuyordu. Bunlar onun Murder arkadaşlarıydı! Yerde çaresizce yatan Iron Ox'un başında toplanmışlar, yüzlerinde zaferin ve cesaretin bıraktığı garip bir sevinçle ellerinde ucu aşınmış kılıçları ve yaylarıyla gururla geriniyorlardı!
İlerledi... Aniden arkasında beyaz, tok bir ışığın sislerin arasına karışıp bulutlara doğru uzanması ve ardından duyulan korkak bir gülümsemeyle irkildi. Bu Lemning’di:
- Ahahaha! Hoşça kal Murder’lar! Çeteme ihtiyacım var!!
Herkes sadece bakıyordu, olup bitenlere kimse yorum bile yapamıyordu! Sadece kapının yanında onlara bakan bazı oyunculardan ses çıkıyordu, onun dışında Safe Zone'da beklemekte olan Ronin'in hunterları ağızlarını bile açamıyordu! Çünkü öyle yapmalıydılar! Ağızlarından çıkan bir tek kelime bile burada patlak verecek her şeyi tamamen değiştirebilirdi!!!
Downhag’dan hızlıca ilerleyip Hyungo yoluna doğru dolu dizgin gitmekte olan Ronin, içindeki yenilgi dolu intikam ateşini, kendini avutan adamlarının tesellileriyle ne kadar söndürmeye çalışsalar da, arkadan çılgınca esip ruhuna “Git” diye işleyen rüzgar bu tesellilerin hep önüne geçiyordu! Alone Runner’dan bir türlü alamadığı itemi düşünerek daha da sinirleniyor ve hiç kimsenin çözemediği bu itemin gücünü veya adını aklına getirdikçe çıldırır gibi oluyordu! Her tarafa adam salmış, arrange point’i yüksek bütün theftleri himayesine geçirmiş, fakat bu itemi bir türlü elde edememişti! Üstelik şimdi işi daha zordu... Evet, zor! 26 level adamları Murder’ları düşünüp bir de arkasındaki Alone Runner’a bakıyordu... Bir de şimdi Agwe diye birisi musallat olmuştu ve onun Murder’ları! Eskiden 20, en fazla 30 level adamlar tutup etrafta dolaşan daha yeniyetme Murder’ları çok kolay temizlerdi! Ama artık hepsi tek bir birlik olmuş ve Babel’de dehşet saçıyordu! Dehşet... Hayır! Bunu aslında kendisi saçıyordu! Tiger Mt. Way’e yüksek level theftleri yerleştirip, daha ilk ticaret kervanını kuran Trader’leri hep o öldürüyor, üstüne üstlük sonra hunter olup Murder’ları kışkırtıyordu! Aklına 20 Haziran’da işleme geçecek olan güncelleme geldi! GM tanıdıklarına bu Murder konusuyla ilgili gerçekten büyük bir bilgi vermeliydi! Evet... Gerçekten Murder’lar çoğalırsa, ne item elde edebilir, ne de Babel’de üstünlük sağlayabilirdi! Gerçekten artık bir savaşın başladığını ve bunun galibinin kim olduğunu bilerek yavaşça yaklaşmakta oldukları Soeyok’un batı limanını işaret ederek:
- Buradan karşıya geçtiğimizde, herkes Jangan’da Exorcist Homeda’yı bekleyecek! Ripper, sen adamlarınla Doğu kapısından Town’a girip West kapısından onları kıstıracaksın! Anlaşılmayan bir şey var mı?!
- ...
- Hadi gidelim ve biraz Türk keselim!
- Aye...
- KAÇIN! KAÇIN! Ahahahahah!
- Bana asla “Koş” deme, aptal!
- ...
- O... tamam! Efendim!
- Hadi şu cehennemden çıkalım!
- Asla buralardan çıkamayacaksın Alone Runner! Buralar benim!! BENİM!!!
- ...
- Bir Katil her zaman yalnız koşar!
- ...
- Bir Katil asla kimseye güvenmez!
- ... Nası lan?! Şimdi...
- Bir Katil kaçamaz ve transport cihazı kullanmaz!
- Hönk?!
- ...
- Ve! Agwe için son kural! Bunu bana Agwe söyledi!
- Ahaha! Lan adamlar kendi aralarında Murder Anayasa Kütüğü oluşturmuşlar, helal olsun valla!
- Yok ya, bence süper! Genişletilmeli bu! Madem birlik, beraberlik diyorsunuz, icraata geçelim!
- Guild mi kursak lan?!
- ...
- İşte şimdi gerçek savaşa hazır olun kardeşlerim!!!
- Hönk?!
- ...